Dava; Sosyal denge sözleþmesi imzalayan sendikanýn üyesi olmayan kamu görevlilerinden ayný unvanlý personelden alýnacak aidatýn iki katýna kadar taraf sendika sosyal denge sözleþmesi aidatý alabilir. Bu aidatý ödeyen kamu görevlileri, söz konusu sözleþmeden ayný usul ve esaslar dahilinde yararlanýr." kuralýný içeren 2. fýkrasýnýn iptali istenilmektedir.
Davaya konu düzenleme ile sosyal denge sözleþmesi imzalayan sendikanýn üyesi olmayan kamu görevlilerin söz konusu sözleþmeden, ayný usul ve esaslar dahilinde yararlanabilmeleri sendikaya sosyal denge sözleþmesi aidatý ödenmesi koþuluna baðlanmýþtýr.
Anýlan mevzuat hükümlerinden anlaþýldýðý üzere, sosyal denge tazminatý sözleþmelerinin konusunun, toplu sözleþmelerde belirlenen tavaný aþmamak kaydýyla ilgili kurum ve kuruluþlarda çalýþan kamu görevlilerine ödenecek sosyal denge tazminatýný belirlemek olduðu; yine Kanun'un 28. maddesinde belirtildiði þekilde sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasýnda ayrým yapýlamayacaðý, aksine bir yorumun sosyal denge tazminatýnýn adaletli bir ücret daðýlýmý yoluyla ekonomik ve sosyal barýþý saðlama amacýna ve Anayasanýn eþitlik ilkesine aykýrý olduðu, kaldý ki Kanun'un 32. maddesinde böyle bir ayrým yapýlmasýna imkan saðlayan bir düzenleme bulunmadýðý, sendika üyesi olan ile sendika üyesi olmayan ya da baþka bir sendikaya üye olanlar arasýnda bir ayrýma gidilemeyeceði sonuç ve kanaatine ulaþýlmýþtýr.
Sosyal Denge Sözleþmesini imzalayan sendikanýn üyesi olmayan kamu görevlilerinden dayanýþma aidatý veya baþka adlar altýnda farklý oranlar üzerinden aidat alýnmasýna iliþkin hükümlerin, sosyal denge tazminatýnýn ödenmesinde ayný kadro veya pozisyonlarda bulunan kamu görevlileri arasýnda ayrým ve eþitsizlik oluþturacaðý, örgütlenme özgürlüðünü kýsýtlayýcý nitelikte bulunduðu açýk olduðundan dava konusu düzenlemenin iptali gerektiði düþünülmektedir.

(Bkz. Ýlgili Danýþtay Kararý)

Davacý hakkýnda, ayný fiil nedeniyle yapýlan ceza yargýlamasýnda " kamu görevlisinin suçu bildirmemesi ... " fiili nedeniyle açýlan davada, Asliye Ceza Mahkemesinin kararýyla; " suça konu eylemler nedeniyle sanýk hakkýnda da soruþturma baþlatýldýðý ve sanýðýn da bu soruþturmanýn þüphelilerinden birisi olduðu, herhangi bir suç nedeniyle hakkýnda soruþturma yapýlan þüpheliye suçu bildirmemek yükümlülüðünün yüklenemeyeceði ve bu nedenle kamu görevlisinin suçu bildirmeme suçunun unsurlarýnýn oluþmadýðý kanaatine varýldýðýndan, yüklenen eylemlerin kanunda suç olarak tanýmlanmamýþ olmasý nedeniyle sanýðýn beraatine karar vermek gerekmiþtir. " hükmü kurularak bu suç nedeniyle beraatine karar verilmiþtir.
Anayasanýn 38. maddesi gereðince, davacýnýn, kendisini suçlayan bir beyanda bulunmaya zorlanmasý hukuken mümkün olmadýðýndan, iþlediði fiilin, Emniyet Teþkilatý Disiplin Tüzüðünün 8/14. maddesinde belirtilen "bildiði veya gördüðü bir suçun izlenmesi ve suçlunun yakalanmasý için gerekli giriþimde bulunmamak" fiili kapsamýnda deðerlendirilmesinin de hukuken mümkün olmadýðý hakkýnda.

(Bkz. Ýlgili Danýþtay Kararý)

Yayýmlanan 696 sayýlý Olaðanüstü Hal Kapsamýnda Bazý Düzenlemeler Yapýlmasý Hakkýnda Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 24 üncü maddesi uyarýnca mahalli idare þirketi kadrosuna geçirilen iþçilere dair gerçekleþtirilen hak ediþlerde; Yüksek Hakem Kurulu tarafýndan karara baðlanan ve 30.06.2020 tarihine kadar uygulanacak olan Toplu Ýþ Sözleþmesi'nde hükmedilen... TL tutarýndaki yemek yardýmýnýn fazla tutarlar ile ödenmesi sonucunda... TL kamu zararýna sebebiyet verildiði hususu ile ilgili olarak;
Þirketlerde iþçi statüsüne geçirilenlerden, geçiþ iþlemi yapýlýrken mevcut iþyerinin girdiði iþkolunda kurulu iþyerinden bildirilenlerin ücreti ile diðer mali ve sosyal haklarý, bu madde kapsamýndaki þirketlerde geçiþten önce alt iþveren iþçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafýndan karara baðlanan ve süresi en son sona erecek toplu iþ sözleþmesinin bitimine kadar bu toplu iþ sözleþmesinin uygulanmasý suretiyle oluþan ücret ile diðer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz.
Ýdare tarafýndan personel çalýþtýrýlmasýna dayalý hizmet alýmlarýna dair gerçekleþtirilen hak ediþlerde; TL tutarýndan fazla yemek yardýmý ödendiði görülmüþ olup bu suretle kamu zararýna sebebiyet verilmiþtir. Þirketlerde iþçi statüsüne geçirilenlerin ücreti ile diðer mali ve sosyal haklarý, ÇSGB tarafýndan karara baðlanan ve 30.06.2020 tarihine kadar uygulanacak olan TÝS esaslarýna göre belirlenmesi gerektiðine hükmetti.

(Bkz. Ýlgili Sayýþtay Kararý)

Kamu görevlilerinin yönetici kadrolara veya bu görevlerden alýnarak baþka bir kadroya atanmasýna yönelik düzenlemeler kiþilerin kariyerleri ve meslek hayatýndaki itibarý üzerinde etkili olabilir. Dolayýsýyla, kiþilerin meslek hayatýný önemli ölçüde etkileyen düzenlemeler özel hayata saygý gösterilmesi hakkýna sýnýrlama oluþturur.
Kanun koyucu, bir kamu hizmetinde, görevin gerektirdiði nitelikleri ve koþullarý belirlemeyi ya da belirlenmiþ olanlarý deðiþtirmeyi, anayasal ilkeler içinde kalmak kaydýyla görevin ve ülkenin gereklerine göre serbestçe takdir edebilir. Ýdare de takdir yetkisi kapsamýnda yönetici kadro ve pozisyonlarýna atayabileceði kamu görevlilerini yine ayný yetki kapsamýnda bu görevlerden alabilir.
Kamu personeli olarak görev yapan kiþilerin hukuki ve fiilî zorunluluk bulunmadýkça kanunla görevlerine son verilmemesi ise hukuki güvenlik ilkesinin bir gereðidir.
Müdür yardýmcýsý, dengi ve daha üstü görevlerde bulunurken olaðanüstü hal döneminde Kanun Hükmünde Kararname hükümleri ile kamu görevinden çýkarýlanlardan OHAL Ýþlemleri Ýnceleme Komisyonunca göreve iadesine karar verilenler önceki kadrolarýna atanabilecek. Kamu görevinden çýkarma iþleminin sebep unsuru tamamen ortadan kalktýðý halde yönetici pozisyonunda iken kamu görevinden çýkarýlanlarýn yeniden yönetici olarak atanmasýný engelleyen kuralýn, bu kiþilerin üyelik, mensubiyet, aidiyet, iltisak veya irtibatlarýna dair þüphelerin tam olarak ortadan kalkmadýðý izlenimini oluþturduðu, bu durumun ise kiþilerin meslek hayatlarýnda kiþisel geliþimlerinin üçüncü kiþilerle olan iliþkilerinin ve itibarlarýnýn olumsuz þekilde etkilenmesine sebebiyet verebileceði belirtilmiþ, bu kiþilerin kamu görevinden çýkarýlmadan önceki pozisyonlarýna atanmasýna neden olacak hukuki ve fiili bir zorunluluðun da iptaline karar verilen hükümde gösterilmediðine yer verilmiþtir.

(Bkz. Ýlgili Anayasa Mahkemesi Kararý)

Týbbi ürünlerin ticaretiyle uðraþan baþvurucu þirket (baþvurucu) Kamu Hastaneleri Birliði tarafýndan düzenlenen ihalede ihale komisyonunca ihale dýþý býrakýlmýþtýr. Ýdare baþvurucunun þikayetini reddetmiþtir. Baþvurucu bunun üzerine 6831 TL baþvuru bedeli ödeyerek Kamu Ýhale Kurumuna (KÝK) itirazen þikâyet baþvurusunda bulunmuþtur. KÝK baþvurucuyu haklý bulmuþtur.
Baþvurucunun itirazen þikâyet baþvuru bedelinin iade edilmesi talebi KÝK tarafýndan reddedilmiþtir. Bunun üzerine baþvurucu söz konusu idari iþlemin iptali istemiyle KÝK aleyhine Ýdare Mahkemesinde dava açmýþtýr. Mahkeme davaya konu baþvuru bedellerinin idarenin gelirleri arasýnda sayýldýðýna vurgu yapmýþ, ayrýca baþvuru bedeli alýnmasýna iliþkin kanun hükmünün Anayasa Mahkemesince iptal edilmediðine iþaret ederek ret kararý vermiþtir. Baþvurucunun istinaf talebi Bölge Ýdare Mahkemesi tarafýndan reddedilmiþtir.
Dava Anayasa Mahkemesi'nin önüne gelmiþ ve aþaðýdaki baþlýklarda deðerlendirmeler yapýlmýþtýr.
Bakanlýk görüþünde; baþvurucu Þirketin KÝK'e yaptýðý itirazen þikâyet baþvurusu esnasýnda ödediði baþvuru bedelinin alýnmasýnýn dayanaðýnýn 4734 sayýlý Kanun'un 53. maddesinin (j) fýkrasýnýn (2) numaralý alt bendinde yer alan hüküm olduðu belirtildikten sonra anýlan hükmün iptali istemiyle açýlan davada Anayasa Mahkemesinin 16/6/2011 tarihli ve E.2009/9 K.2011/103 sayýlý kararý ile anýlan düzenlemeyi Anayasa'ya aykýrý bulmadýðý ifade edilmiþtir. Bakanlýk ayrýca Anayasa Mahkemesinin bu kararý verirken düzenlemenin amacýný da göz önünde bulundurarak kuralýn ölçüsüzce düzenlenmediði kanaatine vardýðýný vurgulayarak baþvurucunun þikâyetlerinin incelenmesinde bu hususlarýn da dikkate alýnmasý gerektiðini bildirmiþtir.
Baþvurucu vekili ise cevap dilekçesinde; Bakanlýk görüþünün baþvuru dilekçesinde ileri sürdükleri iddialarý karþýlamadýðýný, anýlan Anayasa Mahkemesi kararýnýn baþvuru bakýmýndan emsal teþkil etmediðini vurgulamýþtýr. Karþý beyanda Bakanlýðýn 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayýlý Ýdari Yargýlama Usulü Kanunu uygulamasýna iliþkin görüþ bildirmekten imtina ettiði hususuna da dikkat çekilmiþtir. Anýlan karar itirazen þikâyet baþvuru bedelinin iadesiyle ilgili deðildir. Kararda itirazen þikâyet bedeli alýnmasýnýn hukuka aykýrý olup olmadýðý hususu tartýþýlmýþtýr.
Baþvurucu, mevzuatta öngörülen idari yollarý tüketmeden dava açamamaktadýr. Doðrudan dava açýlabilmesi durumunda itirazen þikâyet baþvuru bedeli ödenmeyecek, haklý çýkýlmasý durumunda ise yargýlama giderleri karþý tarafa yüklenecektir. Öte yandan itirazen þikâyet baþvuru bedeli idari yargýda dava açma masraflarýna göre çok yüksektir. Ýhaleye katýlanlarýn hukuka aykýrý bir durumla karþýlaþtýklarýnda haklý çýksalar bile itirazen þikâyet baþvuru bedelinin kendilerine iade edilmeyeceðini bilmeleri bu yola baþvurmalarýný engelleyebilir.
Baþvurucunun þikâyetinin özünün KÝK nezdinde yaptýðý itirazen þikâyet baþvurusunun hukuka uygun olduðu belirlenmesine raðmen itirazen þikâyet bedelinin iade edilmemesine yönelik olduðu anlaþýlmakla ihlal iddialarýnýn mülkiyet hakký kapsamýnda incelenmesi uygun görülmüþtür.
Baþvuru konusu olayda haklý çýkmasýna raðmen itirazen þikâyet baþvuru bedelinin iade edilmemesi suretiyle mülkiyet hakkýna yapýlan müdahale baþvurucunun menfaatlerinin dikkate alýnmamasý nedeniyle ölçüsüzdür. Þikâyetinde haklý çýkan baþvurucunun söz konusu baþvuru bedelini doðrudan yatýrdýðý KÝK'ten almak yerine ayrý bir dava açmaya zorlanmasý baþvurucu aleyhine aþýrý bir külfet yüklemiþtir. Söz konusu bedel kolaylýkla idari süreç içerisinde ilgili idareye rücu edilebilir. Bu külfetin baþvurucuya yükletilmesi mülkiyet hakkýnýn usul güvencelerine uygun düþmez. Diðer taraftan derece mahkemesince baþvuru bedeli alýnmasýna iliþkin kanun hükmünün Anayasa Mahkemesinin E.2009/9 sayýlý kararý ile iptal edilmediði belirtilerek davanýn reddine karar verilmiþ ise de anýlan karar itirazen þikâyet baþvuru bedelinin iadesiyle ilgili deðildir. Kararda itirazen þikâyet bedeli alýnmasýnýn hukuka aykýrý olup olmadýðý hususu tartýþýlmýþtýr.
Baþvuru konusu olayda KÝK'e yapýlan itirazen þikâyet baþvurusunda baþvurucu Þirket haklý bulunmuþ ve düzeltici iþlem belirlenmesine karar verilmiþtir. KÝK'in düzeltici iþlem belirlenmesine karar vermesinin nedeni ihaleyi gerçekleþtiren idarenin hukuka aykýrý iþlemidir. Baþvurucu Þirket idarenin hukuka aykýrý iþleminin tespitini saðlayabilmek adýna 6.381 TL itirazen þikâyet baþvuru bedeli yatýrmak durumunda kalmýþtýr. Diðer taraftan baþvurucu Þirket þikâyetinde haklý çýkmasýna ve ihaleyi yapan idarenin hukuka aykýrý iþlemi tespit edilmesine raðmen bu tutar kendisine iade edilmemiþtir.
Ýncelenen baþvuruda mülkiyet hakkýnýn ihlal edildiði sonucuna ulaþýlmýþtýr. Dolayýsýyla ihlalin idarenin iþleminden/eyleminden kaynaklandýðý anlaþýlmaktadýr. Bununla birlikte derece mahkemeleri de ihlali giderememiþtir. Bu açýdan ihlalin ayný zamanda mahkeme kararýndan da kaynaklandýðý söylenebilir.
Bu durumda mülkiyet hakkýnýn ihlalinin sonuçlarýnýn ortadan kaldýrýlmasý için yeniden yargýlama yapýlmasýnda hukuki yarar bulunmaktadýr.
Bu kapsamda yapýlmasý gereken iþ yeniden yargýlama kararý verilerek Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaþtýran nedenleri gideren, ihlal kararýnda belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar verilmesinden ibarettir. Bu sebeple kararýn bir örneðinin yeniden yargýlama yapýlmak üzere Ankara 11. Ýdare Mahkemesine (E.2016/1996) gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
Ýhlal tespiti ve yeniden yargýlanma kararý verilmesinin yeterli bir giderim saðlayacaðý anlaþýldýðýndan ayrýca tazminata hükmedilmesine gerek görülmemiþtir.

(Bkz. Ýlgili Anayasa Mahkemesi Kararý)

Ýdare ve vergi mahkemeleri tarafýndan verilen kararlarýn temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayýlý Ýdari Yargýlama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunmasý halinde mümkündür.
Görevlendirildiði bu ihale ile bunun dýþýndaki bir çok ihalede hazýrlanan teknik þartname ile yalnýzca belirli bir þirket tarafýndan ithal edilen hormon oto analizörü cihazýnýn tanýmlamalarýna yer verilmek suretiyle rekabetin oluþmasýna engel olunduðu hususunun ihalelere katýlan þirketler tarafýndan þikayete konu edilmesi üzerine yapýlan soruþturma sýrasýnda; Eðitim ve Araþtýrma Hastanesinde görevli iki uzman ile TABOM mühendisinden oluþan bilirkiþi heyetine yaptýrýlan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkiþi raporunda, anýlan ihalede hazýrlanan teknik þartnamelerde belirli bir cihazýn teknik özelliklerini gösteren tanýmlamalara yer verildiði ve rekabetin oluþmasýna engel olunduðunun belirtildiði açýk olduðundan, davacýnýn anýlan eylemine uyan dava konusu disiplin cezasý ile cezalandýrýlmasýna dair iþlemde hukuka aykýrýlýk görülmemiþtir.

(Bkz. Ýlgili Danýþtay Kararý)

Ýdarelerce geliþen teknolojinin, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli yürütülmesini kolaylaþtýrýcý etki saðlamasý nedeniyle, kamu kesiminde kullanýlmaya baþlanmasý doðal olmakla birlikte, teknoloji kullanýlarak kiþisel verilerin kayýt altýna alýnmasý uygulamasýnýn belirtilen hükümlere uygun olmasý gerektiðinde kuþku bulunmamaktadýr.
Gerek Anayasa'da gerekse ülkemizin tarafý olduðu ve yine Anayasa'nýn 90. maddesi uyarýnca kanun hükmünde olan uluslararasý sözleþmelerde, kiþilerin özel hayatý ile aile hayatýnýn ve kiþisel verilerinin gizliliðine saygý gösterilmesi gerektiði ve bu gizliliðe müdahale edilemeyeceði açýkça hüküm altýna alýnmýþ olup, bu gizliliðe müdahalenin milli güvenlik, kamu düzeni gibi zorunluluk arz eden durumlara münhasýr olarak ve yasayla öngörülmek þartýyla mümkün olduðu anlaþýlmaktadýr.
Bu durumda, personelin fotoðrafýný çekip öncesinde sistemde kayýtlý fotoðrafý ile eþleþtirme yaparak ilgililerden kiþisel veri alýnmasý niteliði taþýyan "yüz tanýma sisteminin", "özel hayatýn gizliliði" ilkesi kapsamýnda bulunmasý karþýsýnda, "uygulamanýn sýnýrlarýný, usul ve esaslarýný" gösteren bir yasal dayanaðýnýn bulunmamasý, toplanan verilerin ileride baþka bir þekilde kullanýlamayacaðýna dair bir güvencenin mevcut olmamasý göz önüne alýndýðýnda, yukarýda belirtilen temel haklar ve Anayasal ilkeler ile uluslararasý sözleþme kurallarý ile baðdaþmayan dava konusu iþlemde hukuka uygunluk bulunmadýðý sonucuna varýlmýþtýr.

(Bkz. Ýlgili Danýþtay Kararý)

Danýþtay Onikinci Dairesi, 28/08/2019 tarih ve 2019/1 sayýlý Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararý'nýn "Yerel Yönetim Hizmet Koluna Ýliþkin Mali ve Sosyal Haklar" baþlýklý 4. bölümünün "Sosyal Denge Tazminatý" baþlýklý 1. maddesinin 2. fýkrasýnda yer alan 'Sosyal denge sözleþmesinin taraf sendikasý, üyesi olmayan kamu görevlilerinden, ayný unvanlý üyesinden aldýðý aidatýn iki katýna kadar sosyal denge sözleþmesi aidatý alabilir Bu aidatý Ödeyen kamu görevlileri, söz konusu sözleþmeden ayný usul ve esaslar dahilinde yararlanýr." hükmünün yürütmesinin durdurulmasýna karar verdi.

(Bkz. Ýlgili Danýþtay Kararý)

Süresi sona eren alt iþverenle yeni ihaleyi alan alt iþveren arasýnda açýk biçimde iþyeri devrini öngören bir sözleþme yapýlmasý imkân dâhilindedir. Alt iþverenin deðiþmesine raðmen yeni alt iþveren nezdinde iþyerinde çalýþmaya devam edecek olan iþçilerin belirlendiði hallerde, sözü edilen iþçiler bakýmýndan iþ sözleþmelerinin devralan iþveren geçtiði tartýþmasýzdýr. Ancak yeni alt iþverende çalýþacak olan iþçiler arasýnda gösterilmeyen ve süresi sona eren alt iþveren tarafýndan baþka bir iþyerinde çalýþtýrýlmak üzere bildirimde bulunulmayan iþçilerin iþ sözleþmelerinin devreden alt iþveren tarafýndan feshedildiðini kabul etmek gerekir.
Kýdem tazminatý açýsýndan asýl iþveren alt iþveren iliþkisinin sona ermesinin ardýndan iþyerinden ayrýlan alt iþveren ile daha sonra ayný iþi alan alt iþveren arasýnda hukukî veya fiilî bir baðlantý olsun ya da olmasýn, kýdem tazminatý açýsýndan önceki iþverenin devir tarihindeki ücret ve kendi dönemi ile sýnýrlý sorumluluðu, son alt iþverenin ise tüm dönemden sorumluluðu kabul edilmelidir. Buna karþýn, süresi sona eren alt iþverence iþçinin iþ sözleþmesinin feshedilmesi halinde, yapýlan fesih bildirimi ile iþ iliþkisi sona ereceðinden, iþçinin daha sonra yeni alt iþveren yanýndaki çalýþmalarý yeni bir iþ sözleþmesi niteliðindedir. Bu durumda feshe baðlý haklarýn talep koþullarý gerçekleþeceðinden, feshin niteliðine göre hak kazanma durumunun deðerlendirilmesi gerekecektir.

(Bkz. Ýlgili Yargýtay Kararý)

Dava, davacýnýn zimmete teþebbüs ettiðinden bahisle, devlet memurluðundan çýkarma cezasý ile cezalandýrýlmasýna dair iþlemin iptali istemiyle açýlmýþtýr. Davacýnýn, hakkýnda yapýlan ceza yargýlamasý sonucunda Hükmün Açýklanmasýnýn Geri Býrakýlmasýna karar verilmesi, ayný eylem nedeniyle disiplin cezasý ile cezalandýrýlmasýna engel teþkil etmeyeceði hakkýnda. Uyuþmazlýkta, davacý hakkýnda yapýlan ceza yargýlamasý sonucunda verilen hükmün açýklanmasýnýn geri býrakýlmasý kararý, yukarýda bahsedilen niteliði gereði bu aþamada hukuki etkiye sahip olmadýðýndan ve bu karara dayanýlmasý masumiyet karinesi ile de çeliþeceðinden, Mahkemenin ceza yargýlamasý sonucuna göre karar vermesinde hukuki isabet görülmemiþ ise de, disiplin hukuku açýsýndan yapýlan incelemede, davacýnýn üzerine atýlý fillerin sübuta erdiði ve eylemine uyan disiplin cezasý ile cezalandýrýldýðý anlaþýldýðýndan, sözü edilen husus sonucu itibarýyla hukuka uygun bulunan kararýn bozulmasýný gerektirir nitelikte bulunmamýþtýr.

(Bkz. Ýlgili Danýþtay Kararý)

Kýdem tazminatý açýsýndan asýl iþveren alt iþveren iliþkisinin sona ermesinin ardýndan iþyerinden ayrýlan alt iþveren ile daha sonra ayný iþi alan alt iþveren arasýnda hukuki veya fiili bir baðlantý olsun ya da olmasýn kýdem tazminatý açýsýndan önceki iþverenin devir tarihindeki ücret ve kendi dönemi ile sýnýrlý sorumluluðu, son alt iþverenin ise tüm dönemden sorumluluðu kabul edilmelidir. Taraflarýn fesih konusunda irade açýklamalarý veya fesih iþlemi yerine geçecek iþlemleri olmadýðý sürece, iþçinin asýl iþverenden alýnan iþ kapsamýnda ve deðiþen alt iþverenlere ait iþyerinde ara vermeden çalýþmasý halinde iþ yeri devri kurallarýna göre çözüme gidilmesi yerinde olur. Bu durumda deðiþen alt iþverenler iþçinin iþ sözleþmesini ve doðmuþ bulunan iþçilik haklarýný devralmýþ sayýlýr. Asýl iþveren tüm hizmet süresine göre kýdem tazminatý alacaðýndan; devreden alt iþveren ise kendi çalýþtýrdýðý dönem ve ücret seviyesine göre belirlenecek kýdem tazminatýndan sorumludur.

(Bkz. Ýlgili Yargýtay Kararý)

Þehirlerarasý Otobüs Terminali iþletmeciliðinin 2886 sayýlý Devlet Ýhale Kanunu'na göre 10 (On) yýl süre ile kiraya verilmesine, kiraya verilmesi iþi ile ilgili usul ve esaslarýn, kiralama yönteminin belirlenmesi ve ihale iþlemlerini yürütmek üzere Belediyeye yetki verilmesine karar verildiði, anýlan meclis kararýnýn... tarihleri arasýnda belediyenin resmî internet sitesi adresinde ilan edildiði, davacý tarafýndan dava dilekçesinde... tarihinde anýlan meclis kararýnýn öðrenildiði beyan edilerek söz konusu kararýn iptali istemiyle bakýlan davanýn açýldýðý anlaþýlmaktadýr. Davalý idare tarafýndan, dava konusu belediye meclisi kararýnýn... tarihleri arasýnda belediyenin resmî internet sitesinde ilan edildiði, ihaleye yönelik iþlemlerin ivedi yargýlama usulüne tabi olduðu belirtilerek istemin reddi gerektiði yönünde olduðu savunulmaktadýr. Ýhale kararý, ilaný gereken düzenleyici iþlem niteliðinde olmadýðýndan dava açma süresinin ilanla baþlamayacaðý ve yazýlý bildirim yapýlmayan hallerde iþlemin bütün unsurlarýyla ilgililer tarafýndan öðrenildiði tarihten itibaren dava açma süresinin baþlayacaðý, davacýnýn öðrenme tarihini izleyen günden itibaren otuz gün içinde (en geç 21/12/2018 günü) dava açmasý gerekirken bu süre geçirildikten sonra 21/01/2019 tarihinde bakýlan davanýn açýldýðý dikkate alýndýðýnda, dava açma süresinin ilanla baþladýðýnýn kabulü yolundaki mahkeme kararý gerekçesinde hukukî isabet, davanýn süre aþýmý nedeniyle reddi yolundaki Mahkeme kararýnda sonucu itibarýyla hukuka aykýrýlýk bulunmamaktadýr.
Karþý oy özet: ilgililere herhangi bir yazýlý bildirimin yapýlmadýðý ve idarî iþlemin bir þekilde öðrenilmesi üzerine dava açýldýðý durumda, bu kiþilerin kaç gün içinde hangi merciye baþvuracaklarýný bilmeleri beklenemeyeceðinden, dava açma süresinin hesabý açýsýndan öðrenme tarihinin baþlangýç alýnmasý ve ayný þekilde özel dava açma süresinin deðil genel dava açma süresinin iþletilmesi gerekir.

(Bkz. Ýlgili Danýþtay Kararý)

Ýdari Þartname'de yer alan benzer iþ tanýmýna iliþkin düzenlemeye karþý herhangi bir baþvuruda bulunulmayarak kuralýn bu haliyle kesinleþtiði, istekliler tarafýndan sunulan tekliflerin ve teklif kapsamýndaki belgelerin ihale dokümanýna uygun olmasýnýn zorunlu olduðu; davacý tarafýndan sunulan iþ deneyim belgesine konu olan iþin, Ýdari Þartname'de benzer iþ olarak deðerlendirilemeyeceði; ihale dokümanýnda yer alan ve kesinleþen kurallarýn, tekliflerin deðerlendirilmesi aþamasýnda idareler tarafýndan uygulanmamasýnýn, ihaleler için Kanun'da öngörülen saydamlýk, rekabet, eþit muamele ve güvenirlik ilkelerini ihlal edeceði açýktýr. Öte yandan, bahse konu iþ deneyim belgesinin EKAP kaydýna iliþkin yapýlacak inceleme ve deðerlendirme, sunulan iþ deneyim belgesini ihale dokümanýndaki benzer iþ tanýmýna uygun hale getirmeyeceðinden, bu husus davacý þirketin teklifinin deðerlendirme dýþý býrakýlmasý gerektiði sonucunu deðiþtirmeyecektir. Bu itibarla, dava konusu iþlemin iptali yönündeki Ýdare Mahkemesi kararýnda hukukî isabet bulunmamaktadýr.

(Bkz. Ýlgili Danýþtay Kararý)

657 sayýlý Devlet Memurlarý Kanununun 'Yýllýk izin' baþlýklý 102 nci maddesinde; 'Devlet memurlarýnýn yýllýk izin süresi, hizmeti 1 yýldan on yýla kadar (On yýl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yýldan fazla olanlar için 30 gündür...' hükmüne yer verilmek suretiyle, hizmet süresi on yýldan fazla olan memurlar için yýllýk izin süresi otuz gün olarak tespit edilmiþtir.

Mezkûr kanunun 'Muvazzaf askerlik görevini yaptýktan sonra Devlet memurluðuna girenlerin kademe intibaklarý' baþlýklý 84 üncü maddesinde ise; 'Muvazzaf askerlik görevini yaptýktan sonra Devlet memurluðuna atananlar adaylýk esaslarýna tabi olurlar ve muvazzaf askerlikte geçen süreleri asaletlerinin tasdikinden sonra kademe ilerlemesi yapýlmak ve sýnav veya seçmeye tabi tutulmak suretiyle derece yükseltilmesinde de deðerlendirilir.' denilmek suretiyle, askerlik görevini yaptýktan sonra memurluða atananlarýn askerlikte geçen sürelerinin, kademe ilerlemesi ve derece yükseltilmesi yapýlmak suretiyle kazanýlmýþ hak aylýklarýnýn tespitinde dikkate alýnacaðý ifade edilmiþtir.

Kanunun ilgili hükümlerinde de anlaþýlacaðý üzere askerlik hizmeti yýllýk izne esas hizmet süresinin hesaplanmasýnda dikkate alýnacaktýr.

Devlet Personel Baþkanlýðýnýn görüþü de bu yöndedir.

Askerlik süresinin yýllýk izinde deðerlendirileceði DPB Görüþü;

(Bkz. Ýlgili Görüþ)

Toplu iþ sözleþmeleri ve çerçeve sözleþmeler, "Anayasaya ve kanunlarýn emredici hükümlerine aykýrý düzenlemeler içeremez." hükmü yer almakta olup bu suretle toplu iþ sözleþmeleri kanunun emredici hükümlerine aykýrý olamayacaktýr. Bu itibarla iþçilere ödenen yýllýk izin ücretlerine sosyal yardýmlarýn dahil edilmemesi gerekirken yýllýk izin ücretlerine sosyal yardýmlarýn dahil edilmesi sonucu... TL kamu zararýna neden olunmuþtur.

(Bkz. Ýlgili Sayýþtay Kararý)

Fesih hakkýný oluþmasý için ücretin sürekli olarak geç ödenmesinin iþçinin yaþam þartlarýnda esaslý deðiþikliðe yol açmasý, hayat þartlarýný zora sokmasý haklý nedenle fesih hakkýný oluþturduðu ifade edilmiþtir.
Ancak dört adet ilave tediye ödemesinin yapýlamamasý haklý nedenle fesih kapsamýnda deðerlendirilebilecek nitelikte deðildir. Ücretin sürekli olarak geç ödenmesinin iþçinin yaþam þartlarýnda esaslý deðiþikliðe yol açmasý, hayat þartlarýný zora sokmasý haklý nedenle fesih hakkýný oluþturur. Ýþçinin maaþ ve diðer ödemeleri belirli bir dönem 6 ay gibi ödenmez ise bu hakký kullanabilir. Burada sadece ilave tediyeden kaynaklanan önemli miktarda olmayan ve kiþinin geçimini etkilemeyen bir alacaðý vardýr. Dolayýsýyla derhal fesih hakký burada uygulanamaz. Kaldý ki ilave tediyenin ücret kapsamýnda sayýlmamasý gerekmektedir. 4857 sayýlý Ýþ Kanunu 32'inci maddesinde "Madde 32 - Genel anlamda ücret bir kimseye bir iþ karþýlýðýnda iþveren veya üçüncü kiþiler tarafýndan saðlanan ve para ile ödenen tutardýr." denilse de maddenin devamýnda " (Ek fýkra : 17/4/2008-5754/85 md.) Ücret en geç ayda bir ödenir. Ýþ sözleþmeleri veya toplu iþ sözleþmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir." denilmektedir. Dolayýsýyla genel anlamda ücreti en geç bir ayda ödenen her türlü para ile ödenen tutar olarak deðerlendirmek gerekir. Ýlave tediye ise 6772 sayýlý "Devlet ve ona baðlý müesselerde çalýþan iþçilere ilave tediye yapýlmasý hakkýnda kanun" hükümlerine göre yýlda 4 taksitte yapýlan bir alacak hakký olduðundan ücret kapsamýnda deðerlendirilmemesi gerekir.

(Bkz. Ýlgili Sayýþtay Kararý)

Teslim alýnan mal ve yapýlan iþlerin teknik þartnamede belirlenen niteliklerde ve miktarda olduðunun araþtýrýlmasýnýn Muayene ve Kabul Komisyonunun görevleri arasýnda olduðunu belirterek, Komisyonun eksik teslim alýnan mal ve hizmetlerin bedelinin ödenmesi nedeniyle oluþan kamu zararýnda sorumluluðu olduðu kabul edilmektedir. 5018 sayýlý Kanunun "Harcama yetkisi ve yetkilisi" baþlýklý 31 inci maddesinin üçüncü fýkrasýnda ise, Kanunlarýn verdiði yetkiye istinaden yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul veya komite kararýyla yapýlan harcamalarda, harcama yetkisinden doðan sorumluluðun kurul, komite veya komisyona ait olacaðý hüküm altýna alýnmýþtýr. Mal alýmlarýna iliþkin muayene ve kontrolün ilgili (Mal Alýmlarý Denetim Muayene ve Kabul Ýþlemlerine Dair Yönetmeliðin "Komisyonun görev ve sorumluluklarý" baþlýklý 7 nci maddesinde); Yönetmelik hükümlerine göre yapýlmasý, teslim edilen mal ve yapýlan iþlerin teknik þartnamede belirlenen niteliklerde ve miktarda olduðunun araþtýrýlmasý Muayene ve Kabul Komisyonu görevleri arasýnda olup, Komisyonun eksik teslim edilen mal ve hizmetlerin bedelinin ödenmesi nedeniyle oluþan kamu zararýnda sorumluluðu bulunmaktadýr.

(Bkz. Ýlgili Sayýþtay Kararý)

Sözleþmenin feshi ihbarýnda bulunulmaksýzýn, kira sözleþmesinin sona ermesinden sonra tahliyesi yolunda iþlem tesis edilebileceði yönünde uyuþmazlýk mevcuttur. Belediyenin tasarrufundaki taþýnmazla ilgili olarak kira süresinin dolmasý üzerine alýnan tahliyeye iliþkin dava konusu iþlemde mevzuata aykýrýlýk görülmediði ve dava konusu taþýnmazýn? Asliye Hukuk Mahkemesinin? Sayýlý kararý ile Maliye Hazinesi adýna tescil edilmesinin taþýnmazýn tahliyesine iliþkin kararýn ilgili yargý kararýndan önce tesis edildiðinden dava konusu iþlemin bu yönüyle de hukuka aykýrý olmadýðý gerekçesiyle, davanýn reddi yolunda verilen? Mahkeme kararýnýn, temyizen incelenerek bozulmasý davacý tarýndan istenilmektedir. Her ne kadar Þartnamenin 19. maddesinde "taraflarca kira kontratýnda 1 yýl önce teblið edilecek þekilde akdin yenilenmeyeceði ihtar edilmediði takdirde kira akdi kendiliðinden bir önceki akit süresi kadar uzatýlarak yenilenmiþ sayýlýr "Hükmüne yer verilmiþ olsa da, söz konusu maddenin 2886 sayýlý Devlet Ýhale Kanunu'nun 1. maddesinin birinci fýkrasýna açýkça aykýrýlýk oluþturmasýndan dolayý, bu maddeye göre iþlem tesis edilebilmesinin mümkün olmadýðý da kuþkusuzdur.
2886 sayýlý Kanun'a göre yapýlan ihaleler sonrasýnda imzalanan sözleþmeler açýsýndan süre sýnýrý getirilerek bu sözleþmelerin süresiz hale gelmesinin engellendiði, yasada açýkça sürenin sona ermesi durumunda herhangi bir fesih ihbarýnda bulunulmasýna gerek olmadan kiracýnýn taþýnmazý boþaltmasý gerektiðinin belirtildiði, davacýyla imzalanan kira sözleþmesinin eki olan ticari ve sosyal amaçlý iþyeri kiralama özel þartnamesinin 14. maddesinde sözleþme süresinin bitimi veya süresinden evvel iptali halinde tebligatý müteakip 3 ay içinde tahliye edileceði ve kira sözleþmesinin sözleþme süresinin sona erdiði tarihte kendiliðinden sona ereceði dikkate alýndýðýnda, kira sözleþmesinin bittiði tarihten itibaren davacýdan dava konusu taþýnmazý tahliye etmesinin istenilmesinde hukuka aykýrýlýk bulunmamaktadýr. Ýdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarýnýn temyizen bozulmasý, 2577 sayýlý Ýdari Yargýlama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlýðý halinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararýn bozulmasýný gerektirecek nitelikte görülmediðinden, temyiz isteminin reddine karar verilmiþtir.

(Bkz. Ýlgili Danýþtay Kararý)

Veznede yapýlan iþlem sonrasý para üstü vermemek ve bu yolla haksýz menfaat temin etmek fiilini iþlediðinden bahisle disiplin soruþturmasý baþlatýlmýþtýr. Soruþturma sonucunda düzenlenen 23/07/2014 tarihli muhakkik raporunda, davacýnýn hizmet içinde devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranýþlarda bulunduðundan bahisle 1/30 oranýnda aylýktan kesme cezasý ile cezalandýrýlmasý teklifinde bulunulmuþ ve bu teklif doðrultusunda, davacýya 23/07/2014 tarih ve 2014/14 sayýlý Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn kararý ile 657 sayýlý Devlet Memurlarý Kanunu'nun 125/C-(ý) maddesi uyarýnca 1/30 oranýnda aylýktan kesme cezasý verilmiþtir. Savunma istem yazýsýnda olayýn yeri ve zamaný ile atfedilen fiilin ne olduðu açýkça belirtilmediðinden savunma hakkýnýn kýsýtlandýðý, atfedilen fiil ile ceza arasýnda ölçülülük ilkesinin gözetilmediði, fiilin 657 sayýlý Kanun'un 125/D-(c) bendi kapsamýnda deðerlendirilebileceði gerekçesiyle itirazýn kabulü ile cezanýn kaldýrýlmasýna ve yeniden karar verilmek üzere dosyanýn mahalline iadesine karar verilmiþtir. Davacýnýn, brüt aylýðýnýn 1/4 oranýnda kesilmesine iliþkin dava konusu iþleme itiraz etmesi üzerine Adalet Bakanlýðý Yüksek Disiplin Kurulunun 08/10/2015 tarih ve 290 sayýlý kararý ile davacýnýn itirazýnýn reddine karar verilmiþtir.
Disiplin kurullarýnýn, soruþturma raporunda önerilen cezayý kabul ya da reddetmek dýþýnda, soruþturma dosyasýný iade etmek gibi bir yetkisi bulunmadýðý halde uyuþmazlýkta bu yönde iþlem tesis edildiði görülmektedir. Uyuþmazlýkta ise, kendisine verilmiþ olan aylýktan kesme cezasýna karþý 657 sayýlý Kanunun 135. maddesi uyarýnca itiraz yoluna baþvuran davacýnýn aleyhine sonuç doðuracak þekilde, bu kez itiraz konusu ettiði aylýktan kesme cezasýndan daha aðýr bir ceza olan "kademe ilerlemesinin durdurulmasý cezasý" ile cezalandýrýldýðý anlaþýlmaktadýr. Bu itibarla, davanýn reddi yönündeki Ýdare Mahkemesi kararýnda hukuki isabet bulunmamaktadýr. Öte yandan, 657 sayýlý Kanunun 136.maddesinde, memurlarýn disiplin cezalarýna itiraz etmeleri durumunda daha aðýr bir disiplin cezasý verilmesi yasaklanarak, kamu görevlilerinin çekinmeden itiraz yoluna baþvurabilmeleri kanuni güvence altýna alýnmýþtýr.

(Bkz. Ýlgili Danýþtay Kararý)

Sosyal medya üzerinden amiri konumunda olan vali hakkýnda olumsuz yorumda bulunan memur hakkýnda verilmiþ olan disiplin cezasýna yapýlan itiraza bakan idare mahkemesi davacý hakkýnda yapýlan soruþturma sonucunda, "facebook" adlý sosyal paylaþým sitesindeki profilinde yer alan yorumun hiçbir þüpheye yer býrakmayacak þekilde davacý tarafýndan yazýldýðýnýn ve davacýya atfedilen fiilin subuta erdiðinin açýk ve somut bilgi ve belgelerle ortaya konulamadýðý. Sadece profilde yer alan bazý bilgilerden hareketle fiilin subuta erdiðine kanaat getirildiði, soruþturma kapsamýnda kim tarafýndan yazýldýðý tespit edilemeyen bir yazýdan dolayý davacýnýn suçlanamayacak olduðu gerekçesiyle hukuka aykýrý bulunan dava konusu iþlemin iptaline karar vermiþtir. Soruþturma kapsamýnda kim tarafýndan yazýldýðý tespit edilemeyen bir yazýdan dolayý davacýnýn suçlanamayacak olduðu gerekçesiyle hukuka aykýrý bulunan dava konusu iþlemin iptaline karar verilmiþtir. Ýdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarýnýn temyizen bozulmasý,2577 sayýlý Ýdari Yargýlama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlýðý halinde mümkündür.

(Bkz. Ýlgili Danýþtay Kararý)

"...Zorunlu hallerde, kadrolu ve geçici personele idari izin verilebilir. Ýdari izinlerin toplamý sekiz saati bulmasý halinde bir gün olarak yýllýk izinden düþülür." þeklinde getirilen düzenlemeye karþý açýlan iptal davasýnda bir emsal karar daha çýktý.

Memurlara Danýþtay'dan önemli karar

Danýþtay milyonlarca memuru yakýndan ilgilendiren önemli bir karara imza attý. Memurlarýn gün içerisinde kullandýklarý saatlik izinlerin toplanarak 8 saati bulmasý halinde 1 günlük yýllýk izinden düþülemeyeceðine karar verdi.

Kurumun yönergesi saatlik izni yýllýk izin sayýyor

Türkiye Ýstatistik Kurumu Ýzin Yönergesinde, "...Zorunlu hallerde, kadrolu ve geçici personele idari izin verilebilir. Ýdari izinlerin toplamý sekiz saati bulmasý halinde bir gün olarak yýllýk izinden düþülür." þeklinde getirilen düzenlemeye karþý açýlan iptal davasýnda emsal karar çýktý.
Danýþtay, memurlara ve geçici personele tanýnan bir hak olmayan saatlik (idari) iznin, toplanarak yýllýk izinden düþülmesine imkan tanýyan bir düzenlemenin bulunmadýðý" gerekçesi ile, 25.02.2014 tarihli ve 295 Sayýlý Olur ile yürürlüðe giren Türkiye Ýstatistik Kurumu Ýzin Yönergesinin 26. maddesinin "Ýdari izinlerin toplamý sekiz saati bulmasý halinde bir gün olarak yýllýk izinden düþülür" þeklindeki ikinci cümlenin ÝPTALÝNE karar verdi.

Danýþtay iptal etti

Kararda; , "... izin kullanýlabilecek hallerin Kanunda ve Bakanlar Kurulu Kararýnda belirtilmiþ olduðu, saatlik izin düzenlemesinin sadece süt izni kullanýmýnda söz konusu olduðu, hangi izinlerin diðer izinlerden düþülebileceðinin açýkça belirtilmiþ olduðu, memurlara ve geçici personele tanýnan bir hak olmayan saatlik (idari) iznin, toplanarak yýllýk izinden düþülmesine imkan tanýyan bir düzenlemenin bulunmadýðý" ný ifade etti.

(Bkz. Ýlgili Danýþtay Kararý)

657 sayýlý Devlet Memurlarý Kanunu'nun 135. maddesi ile disiplin amirleri tarafýndan verilen uyarma, kýnama, aylýktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulmasý cezalarýna karþý yapýlacak itiraz ve tabi olacaðý süre yönlerinden özel bir düzenleme yapýlmýþtýr. Bu düzenlemelerin özel niteliðinden dolayý, davacýnýn disiplin cezasýna karþý yaptýðý itiraza kadar geçen sürenin 2577 sayýlý Kanun'un 11. maddesi kapsamýnda düþünülerek deðerlendirilmesine olanak bulunmamaktadýr. Çünkü itiraz edilen disiplin cezasý, Kanun'un özel hükmü gereði kesinleþmeyecektir. Ancak disiplin cezasýna anýlan 135. madde kapsamýnda itiraz edilmesi durumunda idare tarafýndan verilen cevap üzerine; veya 60 gün içerisinde cevap verilmemesi durumunda zýmni ret iþlemi üzerine dava açma süresi bakýmýndan, 657 sayýlý Kanun'da hüküm bulunmamasý nedeniyle, 2577 sayýlý Kanun'un 11. maddesi uygulanarak, ( idarece cevap verilmesi üzerine veya cevap verilmemesi durumunda, 60 günlük zýmni ret iþleminden sonra ) 60 günlük dava açma süresi iþlemeye baþlayacaktýr.

(Bkz. Ýlgili Danýþtay Kararý)

Gerek 5393 sayýlý Belediye Kanunu, gerekse diðer Kanunlarda meclisin yetkileri belirlenmiþ olup, meclis ancak kendine verilen yetki çerçevesinde karar alabilir. Meclis kanunla kendisine yetki verilmeyen bir konuda karar alamayacaðý gibi, kanuna aykýrý karar da alamaz. Kanuna aykýrý karar alýnmasý durumunda alýnan karar geçersiz olacaðý gibi, alýnan kararýn sonuçlarýndan karar alanlar ve bu kararý uygulayanlar sorumlu olacaklardýr. Kanunlarda meclisin belediye personeline yönelik indirimli su tarifesi belirlemesine izin veren hiç bir düzenleme olmadýðý gibi, aksine yasaklayan düzenleme bulunmaktadýr. Belediye Meclisinin Kanuna aykýrý karar aldýðý konusunda ihtilaf olmadýðýna, kararýn kanuna aykýrýlýðý açýk olduðuna göre; 657 Sayýlý Devlet Memurlarý Kanunun 11. maddesinin açýk hükmü karþýsýnda ve bu madde gereðine uygun hareket edildiði yönünde ilgililerin "kanunsuz emri yerine getirmek" zorunda kaldýklarýna dair belge de sunmadýklarý dikkate alýndýðýnda yukarýda belirtilen mevzuatýn açýk hükümleri karþýsýnda sorumluluða iþtirak ettirilmelerinde mevzuata aykýrýlýk bulunmamaktadýr.
Ayrýca dilekçi konu ile ilgili emsal mahkeme kararý gereðince tazmin hükmünün kaldýrýlmasýný istemiþse de Vergi, benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkýnda Danýþtay ile Sayýþtay kararlarý arasýndaki uyuþmazlýklarda Danýþtay kararlarý esas alýnmasýna raðmen,832 sayýlý Sayýþtay kanununun 65. maddesinde " ... Genel mahkemelerce verilen hükümler, Sayýþtay'ýn hesap ve iþlemleri yönünden denetimine ve hükmüne engel deðildir ..." hükümleri yer almaktadýr.

(Bkz. Ýlgili Sayýþtay Kararý)

Makam ve görev tazminatý öngörülen kadrolara vekâleten atanan kiþilere atanmýþ olduklarý kadronun makam ve görev tazminatýnýn ödenmeyeceði hakkýnda; "Teþkilat veya özel kanunlarýnda yer alan hükümlere göre kadro karþýlýðý sözleþmeli, sözleþmeli veya kapsam dýþý statüde çalýþanlara ve temsil tazminatý öngörülen kadrolarý tedvir, vekâlet ve benzeri geçici görevlendirme suretiyle yürütenlere bu tazminat ödenmez." denmektedir.
Yukarýda belirtilen madde hükümlerinden de anlaþýlacaðý üzere görev tazminatý öngörülen kadrolarý vekâleten görevlendirme suretiyle yürütenlere bu tazminatýn ödenmesi mümkün deðildir.

(Bkz. Ýlgili Sayýþtay Kararý)

4734 sayýlý Kanun'un 5'inci maddesinde yer verilen hüküm uyarýnca aralarýnda kabul edilebilir doðal bir baðlantý olmadýðý sürece mal alýmý, hizmet alýmý ve yapým iþlerinin bir arada ihale edilemeyeceði anlaþýlmýþtýr. Ancak, aralarýnda doðal baðlantý bulunmasýnýn yanýnda, söz konusu alýmlarýn bir arada ihale edilmesinde, 4734 sayýlý Kanun'un diðer ilkeleri yönünden de deðerlendirme yapýlmasý gerekmekte ve bu husus kuþkuya mahal vermeyecek bir biçimde ortaya konduktan sonra alýmlarýn bir arada ihale edilmesi gerekmektedir. Bu itibarla 4734 sayýlý Kanun'un 5'inci maddesi uyarýnca, idareler bu maddede sayýlan temel ilkeleri saðlamakla yükümlü olup, aralarýnda doðal bir baðlantý olmadýðý sürece mal, hizmet ve yapým iþlerinin bir arada ihale edilemeyeceði, ihale konusu iþin "Temizlik ve Park Bakým Hizmetlerinde Kullanýlmak Üzere Araç Kiralama Hizmet Alýmý" olduðu, söz konusu iþ kapsamýnda 100 adet yeraltý konteyneri alýnmasý iþinin temizlik aracý kiralama iþinin bir parçasý olmadýðý bir baþka ifadeyle aralarýnda doðal bir baðlantý olmadýðý, ayrýca söz konusu alýmýn rakamsal tutar olarak dikkate alýndýðýnda baþka bir ihaleye konu edilmesinin 4734 sayýlý Kanun'un 5'inci maddesinde yer alan temel ilkelere daha uygun olacaðý, nitekim anýlan ihalede 19 adet ihale dokümaný satýn alýnmýþ olmasýna karþýn ihaleye sadece iki isteklinin katýldýðý ve tek geçerli teklifin bulunduðu hususlarý birlikte deðerlendirildiðinde ihalenin iptal edilmesi gerektiði sonucuna varýlmýþtýr.

(Bkz. Ýlgili Kamu Ýhale Kararý)

5510 sayýlý kanunun 93/2 md hükmüne göre; kurumun prim ve diðer alacaklarý ödeme süresinin dolduðu tarihi takip eden takvim yýlý baþýndan baþlayarak 10 yýllýk zamanaþýmýna tabidir.
Prim alacaklarýnýn tahsili için 5510 sayýlý Yasa'dan önce prim borçlarý için amme alacaklarýnýn tahsilini düzenleyen yasaya yollama yapýlmýþtýr. Bu yasada da, amme alacaðýnýn vadesinin rastladýðý takvim yýlýný takip eden takvim yýlý baþýndan itibaren 5 yýl içerisinde tahsil edilmezse zaman aþýmýna uðrayacaðý düzenlenmiþtir. Ancak, 5510 sayýlý Kanun'da açýk þekilde, kurumun prim ve diðer alacaklarýnýn ödeme süresinin dolduðu tarihi takip eden yýlýn baþýndan itibaren baþlayarak 10 yýllýk zamanaþýmýna tabi olduðu düzenlenmiþtir. Bu durumda, 5510 sayýlý Kanun'un yürürlüðe girdiði 01.10.2008 tarihinden önce 5 yýllýk zamanaþýmý süresi dolan prim borçlarý için zaman aþýmý süresi 5 yýldýr ve sürenin bitmesi ile borç zaman aþýmýna uðrayacaktýr.
Ancak, 5 yýllýk zamanaþýmý süresi dolmadan yeni yasa yürürlüðe girmiþ ise zamanaþýmý süresi 10 yýla uzayacaktýr. 2008 yýlýndan önceye ait prim borcu için 5 yýllýk zamanaþýmý süresi dolmamýþsa, 01.10.2008 tarihinden itibaren zamanaþýmý süresi 10 yýl olacaktýr.
Peki, ne deðiþti;
Zamanaþýmý, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafýndan re 'sen dikkate alýnmýyordu. Prim borcu zamanaþýmýna uðramýþ olsa bile, SGK iþverenler aleyhine icra takibinde bulunuyordu. Bu nedenle icra takibinden önce iþverenlerin mahkemeden borçlarýnýn zamanaþýmýna uðradýðýný belirtir karar almalarý menfaatleri icabýydý.
Sosyal Güvenlik Kurumu 18.9.2018 tarihinden itibaren uygulamayý þu þekilde deðiþtirdi. Borcun zamanaþýmýna uðramýþ olduðunun SGK tarafýndan anlaþýlmasý halinde iþverene '' Bilgilendirme Formu'' gönderilerek, 15 günde borcunu ödemesi istenecek. Borç zamanaþýmýna uðradýðýna göre borç zorunlu olarak deðil, iþverenin rýzasý ile tahsil edilebilecektir.
Ödeme emrine iþverenin 15 gün içinde borcun zamanaþýmýna uðramýþ olduðu gerekçesiyle SGK'ya itiraz etmesi halinde, iþverenden borcun zamanaþýmýna uðramýþ olduðunu belirtir herhangi bir mahkeme kararý talep edilmeksizin, Prim Tahakkuk Ýtiraz Komisyonunca borcun zamanaþýmýna uðrayýp uðramadýðý deðerlendirilebilecektir.
Zamanaþýmýna uðradýðý belirlenen borç nedeniyle iþveren, borcunu ödeme mükellefiyetinden kurtulmakla birlikte, zamanaþýmýna uðramýþ borç, SGK tarafýndan eksik borç olarak nitelendirilmektedir.
Ýþverenin, SGK teþvik, destek, indirimlerinden yararlanmasý, saðlýk hizmetinden faydalanmasý ve (ihaleli iþler-bina inþaatlarýnda) teminatýný geri almasý için, iþverenin prim borcunun olmamasý koþulu aranmaktadýr. Primlerin zamanaþýmýna uðramasý, bu iþlemler açýsýndan iþverenin borcunu sona erdirmemektedir.

(Bkz. Ýlgili Yargýtay Kararý)

Teknik Þartname'nin 10.19'uncu maddesinde yer alan geçici iþ göremezlik ödeneði kapsamýna girmeyen hastalýk günleri için idarece ilave iþçi istenmesine raðmen yüklenicinin ücret talep edemeyeceðine iliþkin düzenlemenin mevzuata aykýrý olduðu, geçici iþ göremezlik ödeneðinin hastalýðýn üçüncü gününden itibaren ödeneceði, ancak Teknik Þartname'nin 10.19'uncu maddesinde hasta olan personelin yerine baþka bir personel görevlendirilmesi düzenlendiðinden yüklenicinin hem hasta personele hem de yerine görevlendirilen personele ücret ödemesi gerekeceði, ancak yüklenicinin idareden herhangi bir talepte bulunamayacaðý, bu durumun hukuka aykýrý olduðu, hastalýðýn üçüncü gününden itibaren yeni personel çalýþtýrýlmasý düzenlenmiþ olsaydý söz konusu durumun hukuka uygun olacaðý, ne kadar personelin eksik olacaðý hususunun yüklenici tarafýndan bilinemeyeceði, bu durumun belirsizliðe yol açacaðý, raporlu personelin yýllýk izin almýþ personel gibi deðerlendirilmesi gerektiði,

Teknik Þartname'de yapýlan düzenlemede, raporlu olunmasý halinde, raporlu iþçinin yerine baþka personel getirilerek sayýnýn tamamlanmasýnýn istenildiði, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde ilgili þartlarýn karþýlanmasý halinde hastalýk veya analýk halleri nedeniyle istirahat raporu almasý durumunda, geçici iþ göremezliðin üçüncü gününden baþlamak üzere her gün için iþçiye geçici iþ göremezlik ödeneði verileceði ve bu tutarýn aylýk ücretli iþçilerin ücretlerinden mahsup edileceði, sonuç olarak hastalýk halleri nedeniyle istirahat raporu alan iþçiler için geçici iþ göremezliðin üçüncü gününden itibaren her hangi bir külfetin oluþmayacaðý, ihale konusu iþin büyüklüðü dikkate alýndýðýnda, personelin istirahat raporu almasý halinde ilk iki gün için katlanýlmasý gereken ücret maliyetinin, ihale konusu alanda faaliyet gösteren ve tecrübe sahibi olmasý beklenen istekli açýsýndan öngörülmeyecek ve teklif hazýrlanmasýnda tereddüt yaratacak ölçüde olmadýðý anlaþýldýðýndan, baþvuru sahibinin anýlan iddiasýnýn yerinde olmadýðý sonucuna varýlmýþtý.

(Bkz. Ýlgili Kamu Ýhale Kararý)

Belediye tarafýndan satýn alýnan bahse konu giyim eþyalarýnýn ve hediye kartlarýnýn piyasa fiyat araþtýrmasý yapýlmadan, tek firmadan teklif alýnmak suretiyle gerçekleþtirildiði de görülmektedir. Oysa temsil, aðýrlama ve tören giderleri ekonomik kodundan yapýlacak harcamalarýn mutlaka 4734 sayýlý Kanunda belirtilen ihale usullerinde birisi ile ya da doðrudan temin yöntemiyle yapýlmasý gerekmektedir. Bunun için gerekli olan kanuni prosedüre uymak ta zorunludur. Bu nedenle, tek firma tespit edip bu firmadan ihtiyacýn temin edilmesi mümkün deðildir. Sorumlular, gönderdikleri ortak savunmalarýnda, her ne kadar; Belediye Bütçesinden Yapýlacak Temsil Aðýrlama ve Tören Giderleri Yönergesi 'nin 3 üncü maddesiyle, belediye baþkanýna temsil, aðýrlama ve tören giderlerini konu, kapsam ve miktar olarak tayin konusunda takdir yetkisi tanýndýðýný ve alýmlarýn bu takdir yetkisine göre yapýldýðýný iddia ederek kamu zararýna yol açýlmadýðýný belirtmiþ iseler de; yazýlan sorgunun özünü zaten Baþkanýn takdirine býrakýlan alýmlarýn usulüne uygun olmadan, belgeleri tamamlanmadan kime ne verildiði belli olmadan yapýlan alýmlar oluþturmaktadýr.

(Bkz. Ýlgili Sayýþtay Kararý)

Soruþturma raporu ve eki belgelerin incelenmesinde davacýya isnat edilen ve 21.03.2014 tarihinde gerçekleþtiði iddia edilen siyasi içerikli gazete daðýtýmý yaptýðý eylemi ile ilgili olarak 31.03.2014 tarihinde güvenlik görevlilerince tutanak düzenlenmiþtir. Dava, 657 Sayýlý Devlet Memurlarý Kanunu'nun 125/E-(b) maddesi uyarýnca "Devlet memurluðundan çýkarma" cezasý ile cezalandýrýlmasýna iliþkin iþlemin iptali ve yoksun kalýnan parasal haklarýn ödenmesi istemine iliþkindir. Devlet memurluðundan çýkarma cezalarýnda altý ay içerisinde disiplin soruþturmasýna baþlanmasýna iliþkin yasal zorunluluðun yerine getirildiði anlaþýldýðýndan davacý hakkýnda tesis edilen dava konusu iþlemde soruþturma zamanaþýmýnýn bulunmamasý nedeniyle ceza verme yetkisinin de zamanaþýmýna uðramadýðý açýk olduðundan, idare mahkemesince iþin esasý hakkýnda bir karar verilmesi gerekirken, davalý idarenin ceza verme yetkisinin zaman aþýmýna uðradýðý gerekçesiyle dava konusu iþlemin iptali yolunda verilen idare mahkemesi kararýnda hukuki isabet bulunmamýþtýr.

(Bkz. Ýlgili Danýþtay Kararý)

Gecikme cezasýnýn hatalý hesaplanmasý konulu kararýnda, eksik hesaplanan ve yükleniciden eksik alýnan gecikme cezasý hakkýnda tazmin kararý vererek, verilen tazminin harcama yetkilisi ve gerçekleþtirme görevlisinden müþtereken ve müteselsilen tazmin edilmesi kararý vermiþtir.Kararýn "Ödeme Emri Belgesine Eklenmesi Gereken Taahhüt ve Tahakkuk Belgelerine Ýliþkin Sorumluluk" baþlýklý bölümünde, "Diðer taraftan, ...'nýn sorumlu olup olmadýðý, kamu zararýnýn oluþmasýna sebep olan harcama sürecine dâhil olup olmadýðýna baðlýdýr. Zira 5018 sayýlý Kanunun 71. maddesinde yer alan, "Kamu zararý; kamu görevlilerinin kasýt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykýrý karar, iþlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynaðýnda artýþa engel veya eksilmeye neden olunmasýdýr." hükmü gereði, bir kamu görevlisinin mali sorumluluðundan bahsedebilmek için kamu zararýnýn oluþmasý, kamu zararýnýn oluþumunda kamu görevlisinin yer almasý ve kamu zararý ile kamu görevlisi arasýnda illiyet baðýnýn kurulmasý gerekmektedir. Bahse konu olayda, ...'nýn Muayene ve Kabul Komisyonu Baþkaný olduðu ve teslim edilen mallarýn kontrolü ve muayenesi neticesinde "mallarýn eksiksiz ve tam olarak sözleþme þartlarýna uygun olduðunun görüldüðü" yönünde tutanak tutulduðu ve imzalandýðý, akabinde mallarýn iki gün geç teslim edilmesi üzerine Gecikme Cezasý Tutanaðý düzenlendiði tespit edilmiþtir. Söz konusu Gecikme Cezasý Tutanaðýnýn Ýdare adýna Ziraat Mühendisi ... ile Yüklenici tarafýndan imzalandýðý ve tutanakta gecikme cezasýnýn sözleþme bedeli üzerinden hesaplanmasý gerekirken teslim alýnan mal bedeli üzerinden hesaplandýðý anlaþýlmýþtýr. Dolayýsýyla, iliþikli ödeme emri belgelerine eklenen Gecikme Cezasý Tutanaklarýný imzalayan ..., gecikme cezasýný sözleþme bedeli üzerinden hesaplamasý gerekirken teslim alýnan mal bedeli üzerinden hesapladýðýndan ve Gecikme Cezasý Tutanaðý ödeme emri belgesine eklenen bir gerçekleþtirme belgesi olup yükleniciden kesilen gecikme cezasý tutarýnýn eksik olmasýna sebep olduðundan kamu zararýnýn oluþmasýna yol açan harcama sürecinde yer alan Gerçekleþtirme Görevlisi sýfatýyla mali sorumluluðu bulunmaktadýr" þeklinde ifadelere yer vererek, Gerçekleþtirme görevlisinin ödeme emri belgesi ekinde yer alan tahakkuk evraký olan Gecikme Cezasý Tutanaðýndaki eksik hesaplanan tutardan sorumlu tutmuþtur. Sonuç olarak, sorumlu adýna avukatýn iddialarý yerinde görülmemiþtir.

(Bkz. Ýlgili Sayýþtay Kararý)